Ashley Cowie
“Güç” insanı kontrolden çıkarır derler. Şiddet ise genellikle erkek güç sahipleri ile özdeşleştirilir. Ancak araştırmacılar, genellikle barışçı ve iyiliksever olarak bildiğimiz kadın yöneticiler olan Kraliçelerin, savaş merakının Krallara göre % 38,8 daha fazla olduğunu ispatladı. #güç #cinsiyet #doğa

Kanadalı bilişsel psikolog ve yazar Steven Pinker erkeklerin “dünyadaki bütün savaşlardan ve soykırımlardan” sorumlu olduğunu iddia edince, Amerikalı araştırmacılar kadın yöneticilerin hükümranlığında daha fazla barış olup olmadığını test etmeye karar verdiler. Ama araştırmanın sonucu tam tersi çıktı: kadın yöneticiler çok daha fazla “savaşa sebep oluyorlardı”.Efsaneler, masallar, halk hikayeleri güçlü erkek krallar büyük savaşlar başlatıp, yürüten kişiler olarak tanımlanırken, kadın yöneticiler daha az çatışmacı ve savaştan ziyade başıra meyilli kişiler olarak betimlenirler. Ama araştırma sonuçları şok edici bir gerçeği ortaya çıkardı: yüzyıllara yayılan incelemede kraliçelerin krallara göre % 39 daha savaşçı olduğu ortaya çıktı.
Klişeleri Tepe Taklak Etmek
Şikago Üniversitesinden Siyaset Bilimci Oeindrilla Dube ve McGill Üniversitesinden yine Siyaset Bilimci S.P. Harish, 18 farklı ülkede 1480 ve 1913 yılları arasındaki 433 yıllık bir dönemde hüküm sürmüş çoğu Avrupalı 193 Kral ve Kraliçenin öykülerini analiz ettiler. Bu dönemde yaşayan ünlü kraliçeler arasında Rusya’yı 18. yüzyılın savaşçı uluslarından yapan Rus Çariçesi Katarina, İspanyol Armadasını 1588’de yenen Britanya Kraliçesi I. Elizabeth, 15 ve 16. yüzyıllarda İspanya’nın dünya hakimiyetini başlatan İspanya Kraliçesi Kastilyalı I. İsabella da bulunuyor.

Bu 193 hükümranın hikayeleri incelendiğinde, kraliçeler tarafından yönetilen ülkelerin krallar tarafından yönetilen ülkelere göre % 39 daha fazla savaşa girdiğini gösteriyor. Araştırma ayrıca kadınlar tarafından yönetilen ülkelerin daha fazla toprak kazandığını ve daha fazla saldırıya uğradığını da gösterdi. Yazarlardan Oendrilla Dube The Times’a verdiği demeçte erkeklerin savaşlar ve soykırımlardan sorumlu olduğuna dair klişe ile kadınların yaratılıştan barışçı olduğuna dair klişenin “araştırmaları ile tepe taklak olduğunu” söyledi.
Evliliğin Pek Bir Etkisi Yoktu
Kadınların erkeklere göre fiziksel olarak (ortalamada) daha güçsüz olması yüzünden daha az şiddet eğilimli ve daha barışçı olduğu yönünde genel bir kabulümüz var. Ancak yazarlar bulgularının bu kabullerle tamamen çeliştiğini söylüyor. Bu kabul üzerinde de fikir üreten yazarlar, kadın yöneticilerin erkeklerden daha fazl a“güçsüz olmadıklarını” ispatlama kaygısı ile hareket etmiş olabilecekleri yönündeki varsayımı da ele aldılar. Ancak durumun böyle olmadığını düşünüyorlar. Çünkü araştırmaları gösterdi ki, kraliçeler, sadece bir yöneticinin “zayıf olmadığını” ispatlamaya en çok ihtiyaç duyabileceği dönem olan hükümranlıklarının başlangıcında değil, hükümranlıklarının tamamında aynı savaşçı ve otoriter tavrı sergilemişler.

Araştırmanın bir başka ilginç sonucu ise bekar kraliçelerin, bekar krallara göre daha fazla saldırıya uğradıkları oldu. Bunun muhtemel sebebi bekar kadınların “daha zayıf” olduğu ve topraklarının ele geçirmeye daha açık olduğu şeklinde bir düşünce olabilir. Öte yandan evli kraliçeler, evli krallara kıyasla başka ülkelere daha saldırgan bir tutum izlemişler. Bunun sebeplerinden birisinin evli kraliçelerin “yönetim işlerinde kocalarından yardım almaya”, evli kralların “yönetim işlerinde karılarından yardım almaya” daha fazla eğilimli olmaları olabilir.
Kraliçeleri Savaşa Sürükleyenler Erkekler Olabilir mi?
Yazarlara göre Kraliçeler, eşlerini ordunun veya mali reformların başına geçirmek gibi bir iş bölümü yapmaya daha yatkınlar ve bu iş bölümü birer yönetici olarak kraliçelerin yönetme kapasitesini arttırmış olabilir. Bu azalan meşguliyet “kraliçelere daha saldırgan ve savaşçı politikalar izleyebilme imkanı vermiş olabilir”.
Kraliçelerin savaşçı politikalar izlemelerinde erkek danışmanların rolü olabileceğini de tartışan araştırmacılar eğer bu durum etkili olsaydı bunun en çok “ erken yaşta tahta geçen monarklarda” daha fazla gözlemlenebileceğini, zira erkek danışmanlarının etkilerine daha açık olabileceklerini düşündüler. Ancak, yazdıklarına göre “bu yönde ayırt edici bir etki gözlemleyemediler”.

Şiddet Eğilimi Sokakta Bambaşka Görünüyor
Araştırmayı dikkate aldığımızda, her ne kadar tarihte yaşamış kraliçeler krallara göre daha şiddet yanlısı görünüyor olsa da, sokaklarda yani gündelik yaşamda bunun tam tersi olduğunu görüyoruz. İstatistiklere bakar bakmaz erkeklerin kadınlara göre çok daha fazla şiddet eylemi gerçekleştirdiklerini görebiliyoruz. ABD Adalet Bakanlığı’nın desteklediği bir çalışma şiddet eylemi gerçekleştiren saldırganların % 75,6’sının erkek ve sadece % 20,1’inin kadın olduğunu gösteriyor. Anlaşılan o ki, taç giymediklerinde, erkeler kadınlara göre üç kat daha fazla saldırgan oluyor.
Kadınların işledikleri şiddet eylemlerinin pek çoğunun bildirilmediğini hesaba katsak bile aradaki bu büyük fark göz ardı edilemez ve kapatılması da zor görünüyor.
Ama artık şunu da sorabiliriz: Erkekler gerçekten de yaratılıştan mı şiddete meyilliler. Araştırmamızın sonuçlarına göre bunun cevabı “hayır” olabilir ve kadınların da taç taktıklarında benzer kana susamışlık eğilimlerini gösterebildiklerini de kabul etmek gerekiyor.
Tercüme : Melih R. Çalıkoğlu
İlk Yayın Tarihi : 14 Kasım 2019
Araştırma : Dube, O., & S.P., H. (2019). Retrieved from http://odube.net/wp-content/uploads/2019/09/Dube_Harish_Queens_Paper.pdf
Orjinal Yazı: Ancien Origins