Kendimizi atalarımıza kıyasla medeni, gelişmiş ve ilerici görürüz. Gerçekten de, çoğu kez onları geri kalmış, hatta sıklıkla barbar olarak görme eğilimindeyiz. Bunda da haksız sayılmayız. Bir düşünsenize ne kadar korkunç adetleri vardı. Çocukları tanrılara ve hükümdarlara kurban etmeleri gibi. Oysa biz medeni dünyamızda insan canına çok daha fazla değer veriyor, çocuklarımıza neredeyse tapıyoruz.
Okumaya devam etdevlet
Devleti haydut çetesinden ayıran nedir?
GörselAdalet ortadan kaldırılırsa, devlet büyük bir haydutluktan başka nedir ki?
Sonuçta, haydut çeteleri de bir tür krallık değil midir?
– Aurelius Augustine (Aziz), Kuzey Afrika, 354 – 430
TANRI MI, DEVLET Mİ?
GörselDevleti o kadar yücelttiler, o kadar kutsadılar ki artık onu sadece Tanrı yönetebilirdi. Ama Tanrı’nın yeryüzüne inmek gibi bir niyeti yoktu. Ve böylece devlet tanrının yerini aldı.
– M. R. Çalıkoğlu, Türkiye, 1972 –
TOPLUMUMUZ DEVLETİ TARAFINDAN MI YARATILDI?
GörselBiz toplum değiliz. Hiç bir zaman da olmadık. Biz devlet olmazsa darmadağın oluruz.
– Ahmet Arslan, Türkiye, 1944 –
Devletin bir bedeni ve bir aklı var mıdır?
StandartMelih R. Çalıkoğlu, 3 Mayıs 2019
“Bizans’ta devletin serveti ve yüksek kültürü, halk kitlelerinin yoksulluğu, hukuk yoksunluğu ve hürriyetsizliği bahasına sağlanmıştı.” Georg Ostrogovsky, Bizans Devleti Tarihi
İnsanlar kendi oluşturdukları sosyal kurguları sıklıkla biyolojik olgulara benzetir. Örneğin devlet denilen sosyal kurgu pek çok kişi tarafından “insan bedenine” benzetilir. Bu yaklaşıma göre devlet biz bireylerin bir araya gelerek oluşturduğu hepimizin onun var olması için bir işleve sahip organlarını oluşturduğumuz bir tür canlıdır.