Doğa insanın özüne, erdemi ve ortak iyi için mücadeleyi öyle sağlam bir şekilde yerleştirmiştir ki, bu prensip insanın içindeki tüm çekici arzuları ve rahatlık beklentisini alt eder.
– Marcus Tullius Cicero, Roma Cumhuriyeti, M.Ö 106 – 43
Doğa insanın özüne, erdemi ve ortak iyi için mücadeleyi öyle sağlam bir şekilde yerleştirmiştir ki, bu prensip insanın içindeki tüm çekici arzuları ve rahatlık beklentisini alt eder.
– Marcus Tullius Cicero, Roma Cumhuriyeti, M.Ö 106 – 43
İyiyi kötüyü ayıran çizgi, devletlerin, sınıfların ya da siyasi partilerin arasından değil bütün insanların her birinin kalbinin içinden geçer. Bu çizgi sürekli değişir. Yıllar içinde titreşir. Ve kalbi kötülük tarafından ele geçirilmiş insanlarda bile, iyiliğe açılan küçük bir Köprübaşı kalıverir. – Aleksandr İsayev Soljenitsin, Sovyetler Birliği, 1918 – 2008
Dr. Bhimrao Ramji Ambedkar, Hindistan, 1891 – 1956
Özgürlüğü toplumsal olguların birbiriyle olan ilişkisi ve etkileşiminden yola çıkarak tanımlamaya çalıştığım Toplumsal Özgürlük Kuramı tanımlayan görsel. Grafikte bireyin özgürlüğünü üreten, şekillendiren ve kısıtlayan sosyal evrenini görüyorsunuz.
– Melih R. Çalıkoğlu
Bilgelik, doğruyu söylemek ve doğanın çizdiği çerçeveye uygun hareket etmekten oluşur
– Bodrumlu Heraklitus, Türkiye, M.Ö. 535 – 475
Andolsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmış olduk. Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.
– Allah (C.C), Araf/179, Kur’an, MS. 7. yüzyıl
Pisagor’un filozof tanımı şu anlama gelir:
En yüksekteki gerçeklerin yüceliği ve zorluğu, insan doğasının zayıflığı ile birleştiğinde, insanın bilgelik üzerinde mülkiyet hakkı elde etmesini imkansız hale getirir.
– Anton-Hermann Chroust, Almanya, 1907 – 1982
Tek adamın (monark) tipik kötülükleri haset ve kibirdir, haset çünkü doğal bir insan zayıflığıdır, kibir, çünkü servet ve gücün aşırılığı, kişiyi insandan fazla bir şey olduğu sanrısına götürür.
– Otanes, İran, M.Ö. 6. yüzyıl
Adalet ortadan kaldırılırsa, devlet büyük bir haydutluktan başka nedir ki?
Sonuçta, haydut çeteleri de bir tür krallık değil midir?
– Aurelius Augustine (Aziz), Kuzey Afrika, 354 – 430