Bebek katillerine bile dini karakter kazandıran fetvalar çoktan verildi. Devlet erkanı saf tuttu, Şeyhülislam cenaze namazlarını kıldırdı. “Caizdir” dediklerine bakılırsa Allah da analarından emdikleri süt burunlarından gelsin istiyor. O da hesabını sormayacaksa eğer, silin tarihten gitsin.

Uğur K.Yiğit, Dr.

Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi’nin beşinci cildinin otuzüçüncü sayfasında 16 Ocak 1595 günü şöyle anlatılıyor:

“Tahta çıkan III. Mehmed için ilk sorun, hepsi de sarayda olan 19 erkek, 27 kız kardeşinin, 8-10’u hamile 200 dolayındaki haseki ve cariyelerin ivedilikle tasfiyesiydi. Erkek kardeşlerinin en büyükleri henüz 8-13 yaşlannda, bazılan ise daha memedeydi. O gece tüm hazırlıklar tamamlandı. Şehzadeler, dairelerinden toplatıldı. Devlet erkanına “seherde sarayda bulunmaları” tezkireleri ulaştırıldı. Herkes nedenini anlayamadıkları bu çağrıya uyarak erkenden geldiler. Verilen buyruk üzerine haremin “dinsiz ve insafsız” dilsizleri büyük bir maharetle, göklere yükselen anne, dadı ve bebecik feryatları arasında III. Murad’ın şehzadeleri Mahmud’u, Mustafa’yı, Abdullah’ı, Bayezid’i, Cihangir’i, Ahmed’i, Abdurrahman’ı, Alaeddin’i, Alemşah’ı, Ali’yi, Davud’u, Hüseyin’i, İshak’ı, Korkud’u, Murad’ı, Osman’ı, Ömer’i, Yakub’u ve Yusuf’u boğuverdiler.

“Şehzadelerin körpe ve soğumamış cesetleri ivedilikle yıkanıp kefenlendi, tabutlar, puşide, kavuk ve sorguçla donatıldı. Her tabutu dört baltacı ve içoglanı Babüssaade’den Çıkarıp Matbah-ı Amire revakları altında bekleyen devlet erkanının önlerine getirdi. Helvahane kapısından aşağı mutfak kapısına kadar, tahtabentler üzerine sıraladılar. Şeyhülislam Bostanzade her biri için ayrı ayrı namazlar kıldırdı.”

O gün sarayda annelerinin kucağından koparılan bebeklerden biri boğulurken emdiği süt burnundan gelmişti. “Anasından emdiği sütün burnundan gelmesi” deyişi işte o günden. Cellatların anlatımıyla dilimize girmiş bir deyim.

Ama bu cinayetin mantıklı ve çok insani bir sebebi var. Eğer Türkiye’nin milliyetçi/muhafazakar kimliğine sorarsanız bebek katili olmanın nasıl da caiz olduğunu uzun uzun anlatacaktır. Annesinin memesinden koparılıp oracıkta boğulan körpelerin cenaze namazını kıldıran kişinin Şeyhülislam olması tesadüf değil. Devlet erkanının onun arkasında saf tutması da tesadüf değil.

Tarikat tarikat, şeyh şeyh, parti parti gezip “anasının emdiği süt burnundan gelen bu bebekleri” sorunuz: İsmailağa olmuş, Menzil olmuş, AKP veya MHP olmuş fark etmez. Bebeklerin yasını tutan kimseyi göremezsiniz. Tersine, “Yaptı ama hele bir sor niye yaptı?” diye başlayan açıklamalarla sizi de boğdukları bebeklerin namazını kılmaya davet ederler. Namaz çok önemlidir böylesi katiller için. Namaz safında fotoğrafı olanın çaldığının da boğduğunun da hesabı sorulmaz zira.

O gün o bebeciklerin namazını kılan düşünce bugün hala aynı safta, aynı inançla duruyor durduğu yerde. Dindir, devlettir kundaktaki bebekleri nefessiz bırakan. Bu yüzden anneleri yoktur, babaları, özleyenleri yoktur bu topraklarda. Sadece minik minik mezarları vardır türbelerde.

Bu topraklarda dinin devleti kutsamasının dozunu ölçmek istiyorsanız otoritenin ezmeye yemin ettiği insanlara, örneğin KHK’lılara sorabilirsiniz III. Mehmet’in durumunu. En popüler cevap devletin bekasının önemini anlatan türden olacaktır. KHK’lıların da analarından emdikleri süt burunlarından gelmiştir ama hala Şeyhülislam Bostanzade’nin arkasında III. Mehmet ile beraber saf tutarlar. Oysa safını seçmek kimliğini seçmektir, çocuklarının kaderini, katilini seçmektir. Ama kutsaldır devlet işte; ne yapacaksın.

Devlet din tarafından kutsal ilan edildiyse, devletin çarkları altında ezilenler de yaşadıklarını maneviyata bulanmış bir tür dervişlik hissiyle karşılayacaktır. Eziyet görmenin Allah’a daha da yakınlaşmak için iyi bir fırsat olduğunu düşüne düşüne fani olup giderken, o güne kadar fark etmedikleri gizli bir mutluluk hissedeceklerdir. Her vahşette devleti kutsayan bir dine inanmanın sonucu böylesi bir evliyalık değilse nedir?

Evet o bebekleri analarından emdikleri süt burunlarından gele gele boğdular. Sonra Şeyhülislam imam oldu, padişah ve devlet erkanı saf tutup namazlarını kıldılar. Kimsenin okumadığı birkaç ansiklopedide yazan bir kaç paragraftan ibaret bütün hikayeleri. Bizim toprakların dindarlarına sorarsanız, en iyisi o paragrafları da silmek. Çünkü bebek katillerine bile dini bir karakter kazandıran fetvalar çoktan verildi: “Caizdir” dediklerine bakılırsa Allah da annelerinden emdikleri süt burunlarından gelsin istiyormuş. O da hesap sormayacaksa bunu yapanlardan, silin bu paragrafları ansiklopedilerden, silin gitsin.