Japon Toplumunda Zıhar

Standart

Uğur K.Yiğit, Dr.

Medine sakinlerinden Havle binti Sa‘lebe kocasının kendisini “zıhar” ile boşaması üzerine Peygambere şikayette bulundu: Gençliğini verdiği, çocuklarını doğurduğu kocası onu boşayarak yaşlılığıyla başbaşa bırakmıştı. Zıhar, erkeğin eşine, “Senin sırtın bana annemin sırtı gibidir” demesinden ibaret olan, kadının kendini aniden sokakta bulduğu acımasız ve kesin bir boşama şekliydi. Havle’nin başına da işte bu gelmişti.

Peygamber zıhar konusunda yapacak birşeyi olmadığını söyledi. Bunun üzerine onunla da tartışan Havle doğrudan Allah’a seslenerek, “sıkıntısını bir vahiyle çözmesini” talep etti ondan. Peygamberle tartışıp, “Madem sen çözmüyorsun ben de doğrudan Allah’a açarım konuyu!” diyebilmek bugün kulağa nasıl geliyor bilmiyorum ama o günlerde vardı böyle şeyler ve işe de yaradı. Mücadele suresinin bazı ayetleri işte böyle indi:

Okumaya devam et

Japonları aklımıza gelen her konuda örnek alabilir miyiz?

Standart

Japonya’daki Cinsiyetçilik Probleminin Kökleri çok Daha Derinlerde

  • Yazan : Hiroka Shoji
  • Shoji Uluslararası Af Örgütü için çalışan Doğu Asyalı bir araştırmacıdır.
  • Kaynak: Time.com
  • Orjinal Başlık : A Tokyo Medical School Rigged Exam Results to Favor Men. But Japan’s Sexism Problem Runs Even Deeper
  • İlk Yayın Tarihi: 26 Ağustos 2018
  • Tercüme : Melih R. Çalıkoğlu
Bir erkek Tokyo Tıp Üniversitesinden içeriye girerken. 8 Ağustos 2018. Bir gün önce Tokyo’da bir tıp fakültesi yürütülen bir incelemenin ardından giriş sınavlarında kadın öğrencilerin notlarını düzenli olarak düşürdüklerini itiraf edip, ayrımcılık için özür dilemişti. Kaynak: Kazuhiro Nogi—AFP/Getty Images

“Karımı bir kez daha dövdüm, çünkü kız bebek doğurmuştu.” Bunlar dedemin annemin doğduğu 1958 yılında günlüğüne yazdığı kelimeler.

Okumaya devam et

Daha iyi bir hayat ümidiyle Venezuela’dan ayrıldılar — Şimdi bedenlerini satıyorlar

Standart

Isa Soares, Natalie Gallon, 11 Şubat 2019, CNN

Kukuta, Kolombia (CNN) Venezuela krizinin insanlar üzerindeki bedelini kadınların yüzünden okuyabiliyorsunuz.

Sizinle konuşurken seslerinde acı ve gözlerinde hüzün var. İlk başta çekinseler de, biraz konuşunca içlerini döküyor, göz yaşları içinde bir zamanlar kendileri için akıllarından bile geçiremeyecekleri bir duruma nasıl düştüklerini anlatıyorlar: geçimlerini sağlayabilmek için bedenlerini satmak.

Okumaya devam et