Abdullah Öcalan’ın CHP’ye Yaptığı Çağrı

Standart

Barış nasıl toplumsallaşacak ki? İki kişi “toplum” sayılır mı? Liderin şapkadan tavşan çıkardığı sürprizli grup toplantılarıyla kalıcı barış gelir mi?

Abdullah Öcalan yeğeni Ömer Öcalan ile görüştü. Amca yeğen çok şey konuşmuşlardır o belli. Ama bizi ilgilendiren başlık elbette “çözüm süreci”. Şöyle aktarıyor Ömer Öcalan: “(…) Bu süreç AK Parti’nin ve MHP’nin süreci değildir; bütün devleti ilgilendiren bir süreçtir. CHP’nin sürece katılımına büyük anlam ve kıymet atfediyorum (…)”.

Okumaya devam et

CUMHURİYETİMİZ BABADAN OĞULA GEÇER Mİ?

Standart

“Cumhuriyetimiz babadan oğula geçer mi?” sorusunu artık aklımdan çıkaramıyorum. İlanının 102. yılında Cumhuriyetin maruz kaldığı gizli, açık ve daha açık saldırılar düşüncelerim arasına perçinledi bu soruyu. Cevabını araya araya geziyorum. Siz de bir şey söyleyin: Babadan oğula miras kalır mıyız sizce?

Okumaya devam et

HİÇLER PARTİSİ’NİN SEÇİMİ

Standart

Aslında biliyorsunuz: Ondan başka kimsenin pek bir suçu yok. Yani yerel seçimlerdeki başarısızlık konusunda. Her başarıyı, “göklerden gelen bir karar” diyerek üzerine alınan kişi başarısızlığın da sahibi. Zamanında AKP Grup Başkanvekili olan Bülent Turan söylemişti zaten, “Erdoğan olmasa biz bir hiçiz!” diye. Biz onları onlardan daha iyi bilecek değiliz. Hepsi birer hiç onların ve hiçlerin kusuru olmaz.

Okumaya devam et

Japon Toplumunda Zıhar

Standart

Medine sakinlerinden Havle binti Sa‘lebe kocasının kendisini “zıhar” ile boşaması üzerine Peygambere şikayette bulundu: Gençliğini verdiği, çocuklarını doğurduğu kocası onu boşayarak yaşlılığıyla başbaşa bırakmıştı. Zıhar, erkeğin eşine, “Senin sırtın bana annemin sırtı gibidir” demesinden ibaret olan, kadının kendini aniden sokakta bulduğu acımasız ve kesin bir boşama şekliydi. Havle’nin başına da işte bu gelmişti.

Peygamber zıhar konusunda yapacak birşeyi olmadığını söyledi. Bunun üzerine onunla da tartışan Havle doğrudan Allah’a seslenerek, “sıkıntısını bir vahiyle çözmesini” talep etti ondan. Peygamberle tartışıp, “Madem sen çözmüyorsun ben de doğrudan Allah’a açarım konuyu!” diyebilmek bugün kulağa nasıl geliyor bilmiyorum ama o günlerde vardı böyle şeyler ve işe de yaradı. Mücadele suresinin bazı ayetleri işte böyle indi:

Okumaya devam et

Küresel Göçün Markası: Türkiye

Standart

İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani geçtiğimiz günlerde, “Parleremo con Erdogan per fermare dei migranti nei Balcani” dedi. Cümlede “migranti (göçmen)” ve “Erdoğan” kelimeleri kolaylıkla seçilebildiğinden Tajani’nin ne dediğini çözmek için İtalyanca bilmenize gerek yok. Avrupa dillerinde “göçmen” ve “Erdoğan” kelimelerinin birlikte kullanıldığı bütün cümleler dönüp dolaşıp tek bir anlama geliyor: Pazarlık.

Okumaya devam et

TEYZEM

Standart

Benim okuduğum ilk kitap “Peygamberler Tarihi” idi. Okuma yazmayı söktüğüm ilk günlerde teyzem tutuşturmuştu elime. Hemen de bitirdim elbette. Nasıl canlanmıştı bütün o hikayeler çocuk hayalimde: Salih’in devesi, Yusuf’un kuyuya atılışı, Adem, Havva, Kabil’in Habil’i öldürmesi falan… Sayfalar arasında kaybolduğum o ilk kitap ve hayal dünyama açtığın bu ilk pencere için teşekkürler teyzeciğim!

Okumaya devam et

KİME NİYET, KİME KISMET: ŞAM’DAKİ CUMA NAMAZINI ESED KILDIRACAK

Standart

AKP’nin “Şam’da Cuma namazı kılma” vaadi gerçeğe oldukça yaklaştı. Şu farkla ki bu namazı Esed kıldıracak. Oysa Davutoğlu müezzin olacaktı, Erdoğan da imam. Kime niyet, kime kısmet!

Uğur K.Yiğit, Dr.

Okumaya devam et

Majestelerinin 711 Bürokratı

Standart

Bu gidişata son vereceğimizi iddia ediyorsak, bir kişinin ruh halini devletin yürütmesi kılan, onu mahkeme kararına dönüştüren, kanunsuz bir inşaat iznine veya şaibeli bir ihaleye çeviren imza sahiplerinin gelecekteki durumunu şimdiden düşünmeliyiz.

Uğur K.Yiğit, Dr.

Okumaya devam et