
Düşünürler, insanı olduğu gibi değil olmasını istedikleri gibi ele alırlar. Bu yüzden söyledikleri ancak ütopyalarda, ya da onlara hiç ihtiyaç duyulmayacak şairlerin altın çağında geçerli olabilir.
– Baruch Spinoza, Hollanda, 1632 – 1677

Düşünürler, insanı olduğu gibi değil olmasını istedikleri gibi ele alırlar. Bu yüzden söyledikleri ancak ütopyalarda, ya da onlara hiç ihtiyaç duyulmayacak şairlerin altın çağında geçerli olabilir.
– Baruch Spinoza, Hollanda, 1632 – 1677
İnsan ve onun ürettiği her şey zaman ve mekanla bağlantılı ve bu iki çerçeveden kurtulması mümkün değil. İslamcılık da kendi zaman ve mekanına bağlı olar, Batı’nın medeniyet kuran çok kapsamlı ve tüm dünya geneline etki eden ve bütün toplumları dönüşüme zorlayan sosyal, kültürel, ekonomik ve felsefi hegomonik kudretine bir tepkiden başka bir şey değildi. Yani İslamcılık bu hegomonik yapıyla kurulan etkileşimli ilişkiye karşı üretilen iki farklı tepkisel davranış olan “uyum sağla” (Batılılaş) ve “diren” (Doğulu kal) davranışlarından ikincisi yani bir “diren” davranışıdır ve özü itibariyle bir REAKSİYON’dan ibarettir.
Okumaya devam et