Dikkat! Bu makale, insanlık tarihi, inanç sistemleri, siyaset ve teknoloji gibi konuları ontolojik bir bakış açısıyla ele alan çeşitli bir içeriğe sahiptir. Alışılmadık gelebilir, fakat bu konulara derinlemesine dalmanın önemli olduğunu savunuyorum. Yapay zekâ çağında, zamanımızın karmaşıklığını anlamak için en güçlü aracın hâlâ zihnimiz olduğu düşüncesiyle başlayalım …
Okumaya devam etbirey
Ne Kadar Özgürüz? Hiç Düşündünüz mü?
StandartDemokratik düzenleri kendi zihinsel yapısını özgür bir şekilde oluşturabilen, istediğine özgür bir şekilde inanabilen ve düşüncelerini toplumla özgür bir şekilde paylaşabilen bireylerden oluştuğu var sayılır. Hemen hemen herkes ne kadar özgür olduğunu, ne kadar özgür olmak istediğini ve özgürlüğünü nelerin, nasıl kısıtladığını bilir ve toplumsal davranışlarını ona göre belirler. Yaşadığı baskılara, ve kendi davranışlarını isteğine rağmen ne kadar kısıtladığına bakarak ülkesindeki siyasal rejime ilişkin baskı ve özgürlük üzerinden zihninde bir algı oluşturur.

Biz Doğulularda yalancılık ve şizofreniyi üreten nedir?
Görsel
Düşünce ustalarım öteki dünyada daha çok mevcut olabilmek için bu dünyadan çekilmemi, Modern ustalarım ise aksine, deneyle doğrulanmayan hiçbir şeyi kabul etmememi, dogmacı apriori’lerden ve arzularını gerçeklik zanneden düşlerden sakınmamı öğütlerler.
– Daryush Shayegan, İran, 1935 – 2018
Siyaset kent insanı için toplumsallaşma aracı mıdır?
Görsel
Şehrin yalnızlaştırdığı insanlar ancak “Sosyal Hareketler” kanalıyla sosyal bağ kurabilir. Bu bağlar özel alanlarında “benzer yaşam biçimleri”, kamusal alanda ise “siyaset” vasıtasıyla oluşur. – Vincenzo Ruggiero, İtalya, 1950 –