Geçen hafta, “Barış Süreci” ya da “Terörsüz Türkiye” başlığı altında yönetilen sürece (ne kadar ‘süreç’ denebilirse) akademinin neden suskun kaldığı sorusunun cevabını aramakla geçti. “Akademi” derken, başta siyaset bilimi ve sosyoloji olmak üzere sosyal bilimler camiasını kastediyoruz.
Okumaya devam et